ARAMA
Kim Kimdir?
Çok okunanlar
Anket
Futbolda Yabancı Sınırlaması Kaldırılsın mı?
Evet
Hayır

DOSYALAR
Yüksek Askeri Şura Kararları
Yeni TCK'nın Getirdikleri
CİK Tam Metin
CMK Tam Metin Son Hali
Bütün Yönleriyle Terörle Mücadele Yasası

AktifHaber I Günün Haberleri I Künye I Sitene Ekle I Reklam I İletişim I

Yusuf GEZGİN
Doğudan İzlenimler 3
18.09.2005

TERÖR ÖRGÜTÜNDE VE MİLİTER ANLAYIŞTA YAŞANAN KIRILMALAR

Bölgede pek çok belediye AKP’nin elinde. Hükümetin de desteği ile güzel çalışmalara imza atıyorlar. Özellikle Van’da belediye hizmetleri takdire şayan bir durumda.

 

Şehrin çehresinde ciddi bir değişme olmuş. Bölgedeki HADEP‘li belediyeler ise iş yapmak yerine, beceriksizliklerini devlete yıkmak ve bundan ideolojik kazanç sağlamak peşindeler. Diyarbakır çok güzel bir kent olmasına rağmen ve belediye başkanı Avrupalıların gözdesi iken belediye hizmetleri oldukça zayıf kalmış. Kentin gelişmesine İl Özel İdaresi’nin ve Valiliğin katkısı belediyenin çok önünde.

 

Hem medyada hem de Batılılar tarafından Osman Baydemir’in bu kadar cilalanmasını anlayabilmiş değilim. HADEP’li belediyeler içinde benden en kötü puanı alan yerleşim, yine tarihi bir kentimiz olan Doğubayazıt idi. İshal salgınları ve şebeke suyuna kanalizasyonun karışması ile medyada gündeme gelen Doğubayazıt tam anlamıyla bir büyük köy şeklinde. Kentin etrafındaki çevre yolları gayet düzgün ve geniş. Kente girdiğinizde metrekareye birkaç çukur düşüyor. Yaklaşık 60.000 nüfusu olan kentte sınır ticaretinin ve pasajların getirdiği canlılık olmasına rağmen belediyecilik tam bir fiyasko. 2. defa seçilen HADEP’li kadın belediye başkanı iş yapmak yerine ideolojik gerginlik üzerine politikasını bina ediyor. Ancak bunun daha fazla gideceğine ihtimal vermiyorum. Halk belediye başkanını ve beceriksizlikleri sorgulamaya çoktan başlamış durumda.

 

Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun yollarında 1990’lı yıllarda yaşanan ıssızlık ve sessizlik yerini müthiş bir harekete terk etmiş. En ücra yollarda bile araçların vızır vızır çalıştığını görüyorsunuz. Batman-Bitlis, Tatvan –Gevaş gibi daha önce çok tehlikeli olan ve pek çok terör olayına sahne olmuş yollarda bile canlı bir trafik var. Pek çok kimse özel araçlarıyla bu yollarda seyahat ediyor. Bölge dışından; Aydın, Antalya, Trabzon vs. plakalı özel araçlara rastlamak olağan hale gelmiş. Tehlikeli bir yol kabul edilen, Van gölünün güneyinden geçen Tatvan- Gevaş arasını gece ve özel araçla tedirginlik yaşamadan geçtik. Gece vakti seyahat eden pek çok araçla karşılaştık. Yollarda bir olağan dışılık, korku hissetmiyorsunuz. Olağanüstü halin kalkması nedeniyle olsa gerek kontrol noktaları ve aramalar asgariye İndirilmiş. Bu durum bölgenin normalleştiği hissine kuvvet veriyor. Bölgede bir hafta dolaşmama rağmen sadece iki kontrol noktasında durdurulduk.

 

Bölgede valilerle ve kaymakamlarla görüştüm. Mülki idare amirlerini büyük bir çaba ve heyecan içinde gördüm. O coğrafyada iyileşmenin ve normalleşmenin devam etmesi için canla başla çalışıyorlar. Her biri bir şantiye şefi gibi, bölgeye bir şeyler kazandırmaya çabalıyor. Hükümetin bol miktarda kaynak göndermesinden memnunlar. Gelen kaynaklar suyu, yolu olmayan köylere harcanıyor. Bölgede son 3 yılda yapılan yol, götürülen içme suyu Cumhuriyet tarihinin geri kalan yıllarıyla kıyaslanıyor. Bölgede nüfusun neredeyse yarısına bizzat evine götürülerek yakacak dağıtılıyor. Okullaşma ve derslik yapımında bir patlama var. Olağanüstü halin kalkmasından sonra sivil yöneticilerin halk üzerindeki müessiriyeti artmış, bölgedeki valilerin ve kaymakamların mütevazi ve sıcak yaklaşımları, bölge insanının refahı huzuru için gösterdikleri yoğun çaba bölge halkından da karşılık görüyor. Ne var ki askeri birimlerin bu bölgede halkın ve sivil yöneticilerin üzerindeki tarassutu devam ediyor. Militer hava tamamen kaybolmuş değil.

 

Halkla kurulan sıcak temaslar, onların devletle aralarındaki buzların çözülmesine yönelik çabalar askeri birimlerce sorgulanıyor, teröre dolaylı destek şeklinde algılanıyor. Pek çok askeri sorumlunun yaklaşımı bölgedeki katı tutumun devamından yana. Bu yönüyle sivil yöneticilerin açılımları ve halkla kaynaşmaları, etkinliklerinin artması bazı askerlerce insiyatif ve güç kaybı olarak algılanabiliyor. Rahatsızlıklar dışa vurulabiliyor. Aslen batılı olan ancak hem halka yakınlığı, hem de yoğun çabaları ile herkesin takdirini kazanmış bir kaymakamdan o bölgedeki askeri erkanın pek de hoşlanmadığını ve rahatsızlık duyduğunu fark ettim. Mülki idare amirlerinin canhıraş çabalarını görünce bölgeye gönderilecek vali ve kaymakamlarının seçiminin ne kadar önemli olduğunu gördüm. Umarım hükümet bu bölgeye duyarlı ve sorumlu valiler, kaymakamlar, müdürler, memurlar göndermenin önemini kavramıştır.

 

Terör olaylarının yaşanmasından sonra bölgedeki feodal yapının önemli oranda çözüldüğü fakat bu çözülmenin ahlaki erozyonu da beraberinde getirdiği ifade edilmektedir. Din duygusunun güçlü olduğu bu bölgede PKK’nın etkisiyle dini duygular zayıfladı, ahlaki ölçüler altüst oldu, erdemli olana itibar kalmadı. Doğuya ait değerlerden kabul edilen mertlik ve cömertlik bile ciddi aşınmalara maruz kaldı. Maalesef terör olayları ile birlikte 28 Şubat sürecinde uygulanan politikalar bölge ile en sağlam bağ olan “aynı dine mensup olma” ortak paydasının olumlu etkisini kırdı. Irk ve milliyet mülahazaları ön plana çıktı. Devlet en azından bu bölgede irtica takipleri yapmamalı, tarikatlara ve dini oluşumlara daha sıcak bakmalıydı. Ancak örgütün suiistimal ve propaganda araçlarının arasına devletin dine ve dindara karşı takındığı tutum da katıldı. Umarım devlet ve hükümet yetkilileri dinin bu bölgedeki etkinliğinin ve birleştiriciliğinin farkına geçte olsa varırlar. Eğer bölgedeki sekülerleşme ve ahlaki aşınma böyle devam ederse bölge insanı ile müşterek nokta bulmak iyice zorlaşacaktır.

 

Yaklaşık bir hafta süren doğu ve güneydoğu incelemelerimde bölgede bir huzur ve sükun ortamının yakalandığını, ekonomik ve sosyal konularda büyük bir normalleşme yaşandığını gördüm. Yapılması gereken pek çok şey olmakla birlikte güvenlik ve ekonomide yaşanan gelişmeler, sağlanan nisbi huzur ortamı bölge halkını oldukça ümitlendirmiş. İnsanların yüzlerindeki gerginlik, kentlerdeki ürkütücü hava, çarşılardaki ölgünlük yerini geleceğe dönük ümitlere bırakmış. Eğer bu bölge ve insanları kazanılmak isteniyorsa demokratik haklarda geriye gidişe fırsat verilmemelidir. Bu coğrafyada batı illerine göre çok fazla hissedilen asker ve güvenlik baskısı sadece elinde silah olan dağdaki teröriste yöneltilmelidir.

 

Bölgede terör örgütüne destek açısından ciddi kırılmalar yaşanıyor. Son çıkarılan olayların ve kışkırtmaların temel hedefinin de bu kırılmaları önlemek olduğu kanaatindeyim. Ciddi bir taban kaybına uğrayan terör örgütü etkinliğinin devamı açısından güvensiz ve huzursuz bir ortam istiyor. Bunu temin etmek için yeni atraksiyonlara giriyor. Olağanüstü halin kalkması ve sivil yöneticilerin öne çıkması ile militer devlet anlayışında da önemli kırılmalar yaşanmaktadır. Bu bölge yasadışı ve örtülü faaliyetler açısından çok cazip bir alandı. Normalleşme ve şeffaflaşma ile birlikte devletin içindeki bazı karanlık odaklar da terör örgütü gibi rahatsızlık içindeler. Temelde birbirine düşman görünen bu iki yapı Doğu ve Güneydoğu Anadoluda’ki kargaşa ve kaosun devamını istiyor. Bu nedenle olayların arkasında terör örgütünün yanında devlet içinde yapılanmış menfaat şebekelerinin ve karanlık odaklarında etkili olduğunu düşünüyorum. Bölgenin normalleşmesi ve huzura kavuşması her iki yapının da ekonomik ve siyasi hedeflerine uygun düşmemektedir. Bu sebeple suni gerginliklere ve çıkarılan olaylara aldanmayarak bölge halkına güven duyulmalı ve demokratik sivil açılımlara, ekonomik yatırımlara bölgede devam edilmelidir.

 

Daha önce de belirttiğim gibi Türkiye’de özellikle Doğu ve Güneydoğu’da terörün önlenmesinin yolu demokrasinin ve ekonominin geliştirilmesi ve silahız kuvvetlerin güçlendirilmesinden geçiyor. Halktan taban ve destek bulmayan düzmece olaylara aldanarak son yıllarda alınan mesafeden geri dönülmemeli, bir avuç tahrikçiye değil halkın sağduyusuna güvenilmelidir. Adı geçen odakların ellerindeki imkanlardan olmamak için bütün fırsatları değerlendireceklerini ve kolay pes etmeyeceklerini hesaba katmak gerekmektedir.

Yorum Ekle Arkadaşına Gönder Makaleyi Yazdır
Okuyucu Makale Yorumları (4) Tümü
Hadepli Belediyeler
BİR KERE ORDA HADEPLİ BELEDİYE YOK HADEP BUNDAN 4 YIL ÖNCE KAPATILDI BU KADAR DA CAHİLLİK OLMAZ ORDA SHP Lİ BELEDİYELER VAR......
14.10.2005 15:41-Tarık Bayar
yorum
sevgili Yusuf bey yazdığınız makalede çok yerinde ve isabetli tespitlerde bulunmuşsuz.Size terörün gerçek yüzünü ve doğu insanının...
12.10.2005 14:25-fatih keceli
diyar
sen önce şaçmalık yazmayı öğren sonra başkalarına işini öğret olur mu?...
11.10.2005 12:43-ahmet sezer

23:13: Rektör Yücel Aşkın'ın Durumu Kötü



22:46: Çapkın Kocalarda Kadınlarda Yandı



21:48: Fransa Olayı Atina'ya Sıçradı



21:45: Bombacı Kadın TV'de Olayı Anlattı



21:29: Duri Ölmemiş Turp Gibiymiş



21:20: Ev Sahibi Karısını Kaçırdı



21:05: Ölmüş Şehyden Başbakana Mesajlar



20:21: Camiye Molotoflu Saldırı



19:52: Şemdinli'de Meşaleli Protesto



19:46: Ürdün'de Canlı Bomba Tutuklandı



Sedat LAÇİNER
yazar resmi Kanla Beslenenler
Nesrin Yanık ÇORAKBAŞ
yazar resmi Türban ve Şemdinli hayra alâmet değil
Cevheri GÜVEN
yazar resmi Org. Özkök ve Emin Çölaşan
Ali Çakıroğlu
yazar resmi JITEM ve piyasadaki miktarı bilinmeyen C-4 patlayıcı…
Salih MERİÇ
yazar resmi İlerleme Raporu ve Katılım Ortaklığı Belgesi
Mehmet DİZDAR
yazar resmi Eğitim Adına Türkiye’yi Dolaşmak
Yusuf GEZGİN
yazar resmi "Dinleme"ye Dinlenmeden Devam
Dr. Levent ALTAŞ
yazar resmi Eski Bayramlar ve Toplumsal Utancımız Şiddet...
Tüm Yazarlar
Yorumlar
Ürdün'de Canlı Bomba Tutuklandı
105 Kişilik Ölüm Listesi Kimlerin
Şemdinli'de Meşaleli Protesto
Orakoğlu Şemdinli'yi Yorumladı
Toroğlu, Terim'i Bombaladı
El Kaide:Bombalamayı Açıkladı
Sabancı'ya Atatürk Suçlaması
Babam Terörist Değil Garibandı
Rektör'ün Sağ Kolu İntihar Etti
Ve Genelkurmay Başkanı Konuştu

AktifHaber
aktif@aktifhaber.com
WebMaster: omufeed@yahoo.com

Alexa banner sayılan