Türkiye'nin Seçim Sitesi Seçim Anketi Genel Seçim Sonuçları Milletvekili Adayları Partiler Belediye Başkan Adayları Yerel Seçim Sonuçları Seçim Haberleri Belediye Başkanları Seçim Sonuçları
Üç hafta önce başladığım makale dizisinin son sayfasında 'Bugün ne noktadayız' sorusuna penceremden gördüğüme bakarak cevap vermek istiyorum. Geçmişte elini verip kolunu kaptırmış olmanın, bu nedenle bazı işlerin dışında kalmak istediği halde kimi personelin örtülü/açık sürdürdüğü ilişkiler dolayısıyla içindeymiş gibi görünmenin devlet çekirdeğini rahatsız ettiğini biliyorum. Böyle olduğunun işareti bazı riskler göze alınarak bir dizi soruşturmanın başlatılmış olmasıdır. Gerçek şu ki, bu girişim devletin ayağına dolanan bağlardan büsbütün kurtulma kararından kaynaklanmıyordu. İstenen, söz konusu odaklara gözdağı vererek onların devlet çekirdeğinden uzaklaşmasını sağlamaktı. Ancak soruşturmalar devam ederken kimi zanlıların bazı olaylarla ilgili olarak geçmiş karanlık ilişkilerin ulaştığı boyutu gösterecek açıklamalar yapma tehdidini ima eden beyanları yüzünden ilk hamle sonuçsuz kaldı.
Bu serseri mayınlar ellerindeki koz ve bağlantılı oldukları görevlilerin el altından destekleri sayesinde sıkıntılarının sona ereceği ümidindeydi. Kimi hassas görevlerde çalışan personel kanalıyla Yargıtay Başkanı seviyesinde temas imkânlarının olduğunu bilmenin verdiği bir rahatlıktı bu. Ama zaman içinde devlet çekirdeği 'yönlendiren' mevkiinde görünmemeyi başararak bu bağlantıların birbiri ardına basında deşifre olmasını organize etti. Dolayısıyla güvenilen dağlara ilk kar düştü! Bağlantılarını koparmamış olan görevliler kurumlar içinde etkinliklerini yitirdiler. Giderek uzaklaştırıldılar.
Bu 'görevliler' kimlerdi derseniz, bunların içinde muhtelif rütbeden subaylar, polisler vardı; yargı mensupları, istihbarat elemanları vardı.
Bir kısmı 'özel güvenlik' şirketleri kurup onun çatısı altına girdi. Bir kısmı geçmişte faaliyetlerine göz yummak suretiyle ilişkiye girdikleri sauna, oto galeri, otel vs. türünden işletmeleri üs yapıp çek-senet tahsili işine yöneldi. Bu kişilerin tamamı geçmişte içinde yer aldıkları faaliyetleri 'Vatan elden gidiyor' endişesiyle izah etme alışkanlığını edinmişlerdi ve 'çekirdeğin' dışına itilmiş oldukları dönemde de bu gerekçeye dayanmanın gerek çevrelerinde kümelenen kişilerin sorularına gerekse kendilerine cevap olacağını biliyorlardı. 'Vatan elden gidiyor' hükmünü verdikten sonra bunun icabı yeniden Milli Mücadele, ya da yeniden Kuvay-ı Milliye teşkiliydi. Bu da çete faaliyeti demekti. Eylemler yapabilmek için her türlü yasadışılığı mübah gören; çek-senet tahsilatı, gasp, tehdit, şantaj türü faaliyete cevaz veren zemin böyle oluştu.
Burada kritik soru 'devlet bu işin içinde ne kadar var'dır. Söz konusu yapılanmada tümgeneral rütbesindeyken emekliye ayrılmış, terör mücadelesinde kritik görevlerde sorumluluk üstlenmiş bir komutanın, albay rütbesine kadar gelmiş subayların, kimi emniyet ve adliye personelinin mevcudiyetlerine bakarak hükme varmak kolay.
Oysa son operasyonların 'devlet çekirdeği'nin bilgisi ve mutabakatı tahtında gerçekleştirildiğini düşünmeye yetecek işaret vardır. Bu işaretlerin neler olduğunun ayrıntısına girmeksizin şu kadarını söyleyeyim ki, söz konusu kişiler hakkındaki gerek teknik takip gerekse adli sürece 'devlet çekirdeğinden' tepki gelmemiştir.
Meselenin en kritik noktası sürece askeriyenin bakışıdır.
Konu her ne kadar kamoyunun gözü önünde fazla dallandırılıp budaklanmadan kapatılmış olsa da, Nokta Dergisi'nin yayınına konu olan TSK bünyesiyle ilgili iddialar herhalde kurum içinde ve NATO ittifakının gerektirdiği ölçülerle silahlı kuvvetlerin uluslararası ilişkileri çerçevesinde irdelenmiş olmalıdır. Ve sonuçta ordunun 28 Şubat 1997'den 27 Nisan 2007'ye yaşanan tecrübeleri de değerlendirerek 'demokratik sürecin korunması' konusunda kararlılık içine girdiğini görmemek mümkün değildir... Bu, 'Vatan elden gidiyor çetesi'nin tetikleyeceği kimi anarşik/provokatif olaylarla silahlı kuvvetleri, özellikle ordunun komuta kademesini tahrik hesabı yapan 'devlet çekirdeği'nden dışlanmış odağa ümit bağlayanların hesaplarının boşa çıkışıdır...
seçim sonucu seçim sonuçları 22 temmuz genel seçim sonuçları il seçim sonuçları milletvekili adayları adaylar seçimi kanazan parti türkiye seçim sonuçları seçim anketleri seçim anketi seçim anket 22 Temmuz seçim anketi anket seçim sonucu